Ağrı birçok insanın hayatında en az bir kez yaşadığı sağlık durumudur. Farklı çeşitleri olsa da toplumda yaygın görülen baş ağrısı, alın ve baş bölgesinde meydana gelmektedir. Tıbbi olarak farklı tedavi yöntemleri bulunmakta ayrıca geleneksel yöntemler ile de baş ağrısı hafifletilebilmektedir. Bu yöntemlerden biri bitkilerin kök, yaprak ve gövde gibi farklı bölgelerinden elde edilen ekstralar ile çeşitli sağlık problemlerine çözüm getiren aromaterapidir. İçerisindeki farklı etken maddeler sayesinde farklı terapötik özelliklere sahiptirler. Bu şekilde vücudu uyararak problemlerin giderilmesine yardımcı olurlar. Aromaterapik yağların iyi geldiği sağlık durumlarından biri de baş ağrısıdır. Bu tür yağlardan nane, biberiye, papatya, lavanta ve Avustralya mavi sakızı okaliptüs esansiyel yağı baş ağrısı üzerinde etkili aromaterapik yağlardır.
Nane yağı, baş ağrısına iyi gelen en önemli yağlardan biridir. İçerisindeki mentol maddesi ile kasların gevşemesine ve ağrının hafiflemesine yardımcı olur. Yaygın baş ağrısı ve migrende de etkilidir.
Biberiye yağı, çok uzun zamandır stres ve ağrının azaltılmasında ve kan akışını düzenlemede kullanılmıştır. Bu özelliği anti-inflamatuar ve analjezik özelliğinden gelmektedir. Biberiye yağı, bu yüzden uykusuzluğu giderip kasları gevşeterek baş ağrısının giderilmesine yardımcı olur.
Lavanta yağı, migren için en etkili uçucu yağlardan biridir. Ayrıca, migren ataklarında da ciddi tesir özelliği vardır. 15 dakika boyunca lavanta yağını solumak baş ağrısının giderilmesinde önemli bir yere sahiptir.
Papatya uçucu yağı, en çok ruhu sakinleştirme ve gevşetme özelliği ile bilinmektedir. Bunun sebebi kaslardaki gerginliği azaltmasıdır. Ayrıca, uykusuzluğu ve endişeyi azaltmaktadır. Baş ağrısının giderilmesinde de önemli bir yere sahiptir.
Okaliptüs bir diğer baş ağrısı için kullanılan uçucu yağdır. Okaliptüs yağı özellikle sinüzit veya burun tıkanıklığı nedeniyle oluşan baş ağrısının hafiflemesini sağlar.
Aromaterapik yağlar etkinlikleri çok geniş olan yağladır. Fakat her birinin kullanım şekli farklıdır. Özellikle bu tür yağlar kullanılırken deri üzerine direkt uygulamaktan kaçınılmadır. Bunun yerine taşıyıcı yağlarla formülasyon seyreltilerek deri üzerine kullanılmalıdır.
