Zihinsel Hastalıkların Biyoteknoloji Serüveni
Kovid-19 pandemisiyle insanların sosyal hayatlarında yaşanan değişiklikler çeşitli zihinsel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Özellikle yalnız yaşam tarzının yaygınlaşması, sosyal medya üzerinden gelişen eksik ve geç kalmışlık hissinin toplum üzerinde oluşturduğu gelişim; anksiyete, depresyon, demans ve Alzheimer gibi zihinsel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Belirtilen ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarına çözüm arayışı yeni gelişmekte olan bilim dallarının da ilgi odağı haline gelmiştir. Hızlı gelişim gösteren bilim dallarından biri de biyoteknoloji, spesifik olarak sağlık alanındaki etkisini pandemi sonrası kurulan küçük teknoloji şirketleriyle göstermiştir. Özellikle zihinsel hastalıkların tedavilerini kolaylaştırmak için birçok başarılı ilaç gelişimi üzerine çalışan girişimler kurulmuştur.
Günümüzde çoğu biyoteknoloji şirketi dünyada yaygın olarak görülen anksiyete, depresyon ve az görülen şizofreni ve psikoz hastalıklarına ilaç geliştirmeye odaklanmış durumdadır. Akıl sağlığı üzerine çalışılan çoğu ilacın klinik için kullanım onayı alması zor olsa da 163 ilacın FDA onayından geçmesi için çalışmalar devam ediyor. Bunun yanında biyoteknoloji şirketlerinin bu konuda fark yaratmaları otoritelerce bekleniyor. Bahsedilen biyoteknoloji firmalarını örneklemek gerekirse:
Alzheimer hastalığının günümüzde bir tedavisi bulunmamaktadır. Klinikteki çoğu ilaç ile hastalığın semptomları tedavi edilemeye çalışılırken altta yatan sebebi hedefleyen etkili bir ajan hala mevcut değildir. Ancak 2021 yılında İsviçreli bir biyoteknoloji şirketi olan Neurimmune’nın geliştirdiği “Aducanumab” isimli ilaç FDA tarafından onay olarak klinikte kullanılmaya başlanmıştır. İlaç geleneksel olarak sadece hastalığın semptomlarını azaltmamakta, insan monoklon-1 antikorlarını hedef alarak amiloid plakların azaltılmasını sağlayıp hastalığın gidişatını yavaşlatan bir terapötik olarak görev almaktadır.
Karuna Therapeutics isimli bir biyoteknoloji firması tarafından şizofreni tedavisi için geliştirilen yeni bir ilaç daha önce keşfedilmemiş bir mekanizmayı izleyerek hastalığın tedavisinde rol oynamaktadır. Elli yılı geçen süre boyunca şizofreni üzerinde geliştirilen ilk ilaç olma özelliğinin yanı sıra piyasadan daha önce çekilmiş ilaçların tekrar geliştirilmesinde de rol oynamıştır.
While atai Life Sciences isimli biyoteknoloji araştırmalarında uzmanlaşmış şirket, şu anda depresyon, anksiyete, bağımlılık gibi çeşitli zihinsel sağlık sorunlarına yönelik terapötik tedaviler üzerine ondan fazla bileşik geliştirmeye çalışıyor. Farklı olarak bir dijital platform kurmayı hedefleyerek akıl sağlığı sorunları olan hastaların karşılanmayan ihtiyaçlarını karşılamak için teknolojinin esnekliğini ve gücünü entegre etmeyi ve tedavileri daha etkili ve kişiselleştirilmiş hale getirmek için dijital biyobelirteçleri kullanmayı hedefliyor.
Tedavi edilmesi zor olan zihin ve beyin kaynaklı hastalıkların mekanizmalarını, etki faktörlerini ve terapötik geliştirmek için gerekli olan stratejik yolları bulmak zor bir süreçtir. Biyoteknolojinin gelişimi ile birçok hastalığa mikro ve nano düzeyde, spesifik hedefler ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleriyle farklı perspektiflerden ilaç ve tedavi yöntemleri geliştirilmektedir. Bu alana ilginin artması ve hızlı gelişmeleri zihin sağlığı başta olmak üzere hala bir soru işareti olan birçok hastalığa çözüm bulacağı öngörülmektedir.