Alzheimer ve demans gibi bilişsel bozukluklara neden olan hastalıkların tedavisi için şu ana kadar birçok çalışma yapılmıştır. Günlük hayatı zorlaştıran bu hastalıklar için bugüne kadar modern tıpta etkili bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Bu durum bilim insanlarını koruyucu tıp önlemlerine yönlendirmiştir. Nar (Punica granatum), kınagiller ( Lythraceae) familyasına ait olan bir bitkinin ortak adıdır. Zengin polifenol ve yağ asitleri sayesinde antiinflamatuvar ve antioksidan özelliğine sahip olan nar, yüzyıllardır geleneksel tıpta önemli bir yere sahiptir. Ancak literatürde, nar üzerine yapılan araştırmalar yaygın olmamakla birlikte çalışmaların çoğu nar suyunun potansiyel yararı üzerine yapılmıştır.
Journal of Alzheimer’s Disease dergisinde yeni yayınlanan bir çalışmada nar çekirdeği yağının hafif bilişsel bozukluk üzerindeki etkisi incelenmiştir. 80 katılımcıyla yapılan araştırmada katılımcılar ikiye bölünerek bir yıl boyunca bir gruba nar çekirdeği yağı ve Akdeniz diyeti, diğer gruba sadece Akdeniz diyeti uygulanmıştır. Çalışma sonucunda nar çekirdeği yağı ve Akdeniz diyeti ile beslenen katılımcıların yalnızca Akdeniz diyeti ile beslenenlere göre önemli ölçüde daha az bilişsel kayıp yaşadığı görülmüştür . İki grup arasında yürütme işlevi, işlem hızı, öğrenme ve sözel hafıza açısından büyük farklar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bulgulara göre, nar çekirdeği yağı ile Akdeniz diyetinin bir arada kullanılması güvenlik, kolay ulaşılabilirlik ve maliyet anlamında sentetik farmakolojik tedavi yöntemlerine göre daha avantajlı olduğu belirtilmiştir.
Nar çekirdeği yağı üzerine yapılan klinik araştırmalar sınırlı olmasına rağmen yapılan bu çalışmanın nar çekirdeği yağının başta bilişsel bozukluk ve demans olmak üzere diğer hastalıkların tedavilerinde de yarar sağlayabileceği ortaya koyulmuştur.